İstanbul’un Üsküdar ilçesindeki Vaniköy sırtlarında bulunan ve geçmişte Adnan Oktar silahlı suç örgütü lideri Adnan Oktar’ın ikamet ettiği ve “Dragos” olarak bilinen villanın olduğu arazide ağaçların kesilerek kaçak inşaat yapıldığı geçen günlerde oldukça konuşuldu.
Odatv’nin Rus milyarder Roman Abromivic’e satıldığını yazdığı villayla ilgili eski Üsküdar Belediye Başkanı Hilmi Türkmen, 22 Ağustos’ta X hesabından “Bizim zamanımızda tek çivi çakılmasına izin vermedik boğaz ön görünüme. Şimdi orman kesip villa yapıyorlar! Vaniköy’de, dünyanın en değerli emlak bölgelerinden birinde bu kadar cüretkar biçimde buna göz yumanlar, gözden biraz uzak yerlerde neler yapıyor, orasını da siz düşünün” şeklinde bir paylaşım yaptı.
HİLMİ TÜRKMEN MEVCUT İBB YÖNETİMİNİ SUÇLADI AMA GERÇEK NE ÇIKTI
Hilmi Türkmen, aynı gün yaptığı ikinci paylaşımda, mevcut İBB yönetimini suçlayarak, “Tamamen yetki ve sorumluluk alanında yaşanan bu vahim konu ile ilgili ‘Biz bu kadarına izin vermemiştik aslında’ demiş verdiği telaşlı cevapta İBB. O zaman soralım; Bunların hepsi asırlık, anıt ağaçlar; tam olarak kaç tanesinin kesilmesine izin vermiştiniz?” dedi.
Villa İstanbul Büyükşehir Belediyesi ile Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığını karşı karşıya getirirken villanın yeni olmadığını Odatv, “Sosyal medyada Vaniköy yalanı… Odatv belgesiyle açıklıyor… Yeni ev dediler gerçeği görmediler” başlıklı haberiyle gözler önüne serdi.
İlgili haberi okumak için tıklayınız:
ALTI YIL ÖNCE İFADE VERDİ
Araziye AKP döneminde bir çiviyi geçin bir çividen daha fazlası çakıldığı ise bir kez daha gözler önüne serildi. Villayı Oktarlara kiralayan mülkün o dönemki sahibi Sinan Cüre’nin 12 Temmuz 2018 tarihli ifadesi bunu doğruluyor.
Cüre, Oktarlara yapılan operasyonun ardından verdiği ifadede, aynı zamanda komşusu olan Oktarların mülke yaptığı izinsiz yapıları tek tek anlattı.
Sinan Cüre, mülkün 1995 ya da 1996 yılında üniversite öğrencisi olduğu dönemde dedesi Mustafa Avni Cüre tarafından Semih Selman Marangozoğlu’na kiralandığını ifade etti.
KOD ADI “BABA”
Kod adı “Baba” olan Marangozğlu, elde ettiği ticari geliri düzenli olarak örgüte aktarıyordu. Adnan Oktar’ın ikamet ettiği “Dragos” isimli evi kiralayan kişi olarak görünmesi dışında evle ilgili bir bağı bulunmuyor.
Cüre, babası vefat ettikten sonra 2009 yılından itibaren mülkün, kendisi dışında amcası, annesi ve iki kardeşine kaldığını söyleyerek, “Bu süreçten sonra kira ödeme işlemi için yılda bir defa Semih Selman Marangozoğlu ile dekont imzalardık. O da bize kira bedeli olan 168 bin Türk lirasını banka üzerinden yollardı. Kirayı senelik olarak yatırırlardı” dedi.
DEMİRDEN KAFES, OTOPARK, KÖPEK KULÜBESİ…
Cüre, ifadesinin devamında kendi ikametgahına küçük bir kümes yaptığını, o dönem İBB Boğaziçi İmar Müdürlüğü yetkilileri tarafından uyarılmasının ardından kümesi yıktığını ancak yan villada Adnan Oktarcıların arazi üzerine birçok inşaat faaliyetinde bulunduğunu şu sözlerle ifade etti:
Mülküm ile alakalı bazı konular hakkında bilgi vermek istiyorum. Ben tavuk beslemek için kendi tarafımda dört tahtadan oluşan çok küçük bir kümes yaptım ve Boğaziçi İmar’dan gelen yetkililer ‘Burası Boğaz Öngörünüm Bölgesi olduğu için buraya çivi dahi çakamazsınız burayı hemen yıkın’ dediler. Biz de yıktık. Fakat mülkümün bir bölümünü kiraladığım Semih Selman Marangozoğlu’nun yerine kendileri tarafından bizim taraf ile onların tarafı ayırmak için aşağıya doğru uzanan çok büyük bir paravan çekilmişti ve Boğaziçi İmar yetkilileri buraya hiç müdahalede bulunmadı. Ayrıca anılan adrese bir sürü köpek kulübesi de yaptırdılar. Boğaziçi İmar yetkilileri buna da hiçbir müdahalede bulunmadı. Özellikle bizim mülkümüzün dışında kalan yerlerde bu şahıslar demirden kafesler yaptırdılar ve Boğaziçi İmar yetkilileri buraya da müdahale etmedi. Yolun sonunda da bir otopark yaptılar burası da bizim mülkümüzün dışında kalan bir yerdir ve hatta önünü de kapı ile kapatıp resmen kendi mülkleri haline getirdiler ve bu şekilde yıllar boyu kullandılar.”
“VİLLANIN KAMERALARI BİZİM HAVUZU GÖSTERİYORDU”
Cüre, Adnan Oktarcıların kurduğu güvenlik kamerası sisteminden duydukları rahatsızlığı 2018’de şöyle anlattı:
“Karşı taraf mülke çıkan yollara ve mülkümüzün bize ait olan kısmına da görebilecek şekilde birden fazla kamera koyduklarını sonradan fark ettim. Çünkü kameraları koyarken bize herhangi bir şekilde danışmadılar ve ‘kameraları koyduk diye’ bilgi de vermediler. Kameralar mülkün bize ait olan kısmını da gösterdiği için bu durum beni rahatsız etti etti çünkü benim kısmımda havuz vardı ve ben havuza eşim ve çocuklarımla birlikte giriyordum. Fakat kameraları fark ettikten sonra bu durumdan rahatsız olduğum için o havuzu hiç kullanmadım.”
“İBB’YE UYARI YAZISI GÖNDERİLDİ”
Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığı İstanbul İl Müdürü Maliki Ejder Batur, sosyal medya hesabından 22 Ağustos’ta yaptığı açıklamada “Üsküdar Vaniköy’de Boğaziçi Öngörünüm Bölgesi’nde birtakım izinsiz inşa faaliyetlerinin gerçekleştiği tespiti üzerine İl Müdürlüğümüzce inceleme başlatılmış olup, mezkur bölgenin İBB Boğaziçi İmar Müdürlüğü yetki sahası içerisinde olması nedeniyle gerekli cezai işlemlerin ivedilikle yapılması gerektiği konusunda uyarı yazısı ilgili kuruma iletilmiştir” ifadelerini kullandı.
İBB DE AÇIKLAMA YAPTI
İBB Boğaziçi İmar Şube Müdürlüğü, Üsküdar Vaniköy’de gündeme gelen kaçak inşaat ile ilgili açıklama yaptı. 16 Ağustos’ta kaçak yapıların yıkıldığını bildiren İBB, inşaat sahası mühürlendiğini duyurdu. İBB, konu hakkında Cumhuriyet Başsavcılığı’na suç duyurusunda bulunulduğunu ifade etti. Kaçak inşaatın kime ait olduğuysa açıklanmadı.
Açıklama şöyle:
“Özel mülkiyete konu Üsküdar ilçesi Vaniköy Mahallesi 928 ada 3 parsel sayılı yerde ikişer katlı dört bağımsız bölümden oluşan iki adet betonarme yapı bulunmaktadır ve bu yapıların tamamı yapı kullanma izin belgesine sahiptir. Ayrıca parsel üzerinde yapı kullanma izin belgesi eki röleve projesinde mevcut havuz yapısı da yer almaktadır. Parsel içerisinde geçmişte mevcut olan kaçak yapılar yıkılmıştır.
Sonrasında yasal yapılarla ilişkili olarak, yapı ilgilileri tarafından tamir ve tadilat izni almak amacıyla kurumumuza başvuruda bulunulmuştur. Yapılan incelemeler sonucunda, mevzuat gereği basit onarım izin belgesi düzenlenmiştir.
Ancak, mahallen yapılan denetimler sonucunda kısmen basit onarım izninin dışında kalan ve güçlendirme ruhsatı kapsamında yapılabilecek çalışmaların kurumumuza güçlendirme ruhsatı talebinde bunulmadan yapılmakta olduğu, yasal yapılara ilave ahşap ve prefabrik yapılarının inşa edilmekte olduğu tespit edilmiştir. Bu durum üzerine yasal süreç ivedilikle başlatılmış, 16.08.2024 tarih, 2089 sayılı yapı tatil tutanağı düzenlenmiş olup inşaat mühürlenerek faaliyetten men edilmiş ve konu hakkında Cumhuriyet Başsavcılığı’na suç duyurusunda bulunulmuştur. Ayrıca, Çevre ve Şehircilik İl Müdürlüğü de bilgilendirilmiştir.”
Oğuz Ok